DASK Koordinatörü Erdal Turgut, 2024’ün ikinci çeyreğinden sonra zorunlu deprem sigortasına ilave teminatlar geleceğini ve Zorunlu Afet Sigortasına (ZAS) dönüşeceğini açıkladı. Turgut, ZAS’ın, yeni bir poliçe olmadığını, mevcut zorunlu deprem sigortasına ilave teminatlar ekleneceğini belirterek, “Sel, yer kayması, heyelan, hatta dünyada eşine rastlanmayan orman yangınları da teminat olarak artık bu poliçenin içine girecek. Zorunlu deprem sigortası, zorunlu afet sigortası adı altında bütün doğal afetleri kapsar hale gelecek” dedi.
Turgut, deprem riskinin yoğun olduğu bölgelerde sel ve yer kayması riskinin daha düşük olduğunu, bu nedenle de deprem dışındaki afetlerin sigorta primlerine yansımasının da düşük olacağını ifade ederek, binalardaki kat sayısına göre de teminat ve primlerin farklılaşacağını kaydetti. Turgut, sel teminatında binaların özellikle giriş ve bodrum katlarında sigorta primlerinin biraz daha yüksek olacağını, üst katlarda ise risk düşük olacağından sel teminatının fiyata etkisinin neredeyse sıfır olacağını vurguladı.
İSTANBUL İLE KASTAMONU FARKLI
Zorunlu afet sigortasında kombine bir teminat verileceğine ve primlerin de buna göre farklılaşacağına değinen Turgut, şu açıklamaları yaptı:
“Deprem sigortasına, İstanbul’da, bin lira ödeyen bir vatandaşımız, Kastamonu’da sele maruz kalan yerlerde çok düşük deprem primi ödeyecek, ancak orada yüksek oranda sel riski olduğu için sel için fazla ödeyecek. İstanbul, Kadıköy’deki, vatandaşımız da sel için çok az prim ödeyecek, belki de sel için hiç prim ödemeyecek, deprem teminatı için ödeyecek. Verdiğimiz teminat ise tüm afetleri kapsayacak. Örneğin, bugün DASK’ın, teminata konu metrekare bedeli 6 bin 500 lira; bu teminat sel, deprem, yer kayması gibi afetler için de geçerli olacak. Vatandaşın konutu ister sel, ister dolu, ister deprem, ister yer kayması, ister orman yangınından dolayı zarar görürse bizden hasarını alacak. Hangi doğal afetten kaynaklandığından bağımsız olarak kombine bir limitle bizden tazminatını alacak.”